Yazılar

Arsuz Belediyesi, Hatay Doğa ve Yaşam Derneği iş birliği ile gerçekleştirilen etkinlikte, Arsuz’da kazanlar can dostlarımız için kaynadı.

Arsuz Belediyesi ve Hatay Doğa ve Yaşam Derneği işbirliği ile Arsuz (Uluçınar) Kadın Eli Semt Pazarı alanında gerçekleştirilen etkinlikte, özellikle sokak hayvanları başta olmak üzere tüm can dostlarımız için kazanları kaynattı. Arsuz Belediye Başkanı Dr. Asaf Güven, Hatay Büyükşehir Belediyesi Yazı İşleri Daire Başkanı Ahmet Dolgun, Meclis Üyeleri, Siyasi Parti ve Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri, Muhtarlar ve hayvanseverlerin katılımı ile gerçekleşen etkinlikte, 250 kg kırıntı ve 100 kg bulgur kullanılarak 2 kazan kaynatıldı. Sokak hayvanları için çalışmaların yeterli olmadığını belirten Başkan Asaf Güven, “ Sokak hayvanları tüm Türkiye’de ihmal edilmiş. Bununla ilgili bir farkındalık yaratmak için bir etkinlik yapmak istedik. Kazanları kaynatarak, bugün için bütün hayvanları sevindirmek istedik. Ama amaç sokak hayvanlarını hatırlatmak, sokak hayvanlarına herkesin destek olmasını sağlamak. Belediyelerin bu konuda bazı görevleri var. Ama bu imkânlar ölçüsünde yapılabiliyor, maalesef çok yeterli düzeyde yapılamıyor. Herkesin katılması ve destek vermesi gerekiyor ki sevimli canlara faydalı olalım. Belediyelerin ve hükümetin bu konuda yaptıkları yeterli değil. Biz dâhil olmak üzere diğer belediyelerde de yeterli değil. Vatandaşlarımız da yatağa karnı aç bir şekilde giriyor. Onlar bile yeterli beslenemiyor. Ama bu konuda birçok belediye ellerinden geldiğince bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bazı belediyeler daha iyi durumda. Hükümetin bu konu ile ilgili belediyelere, en azından Arsuz belediyesi olarak düşündüğümde hiçbir katkısı yok,” ifadelerini kullandı.

Özel Palmiye Hastanesi’nde Gastroenteroloji ve Hepatoloji Merkezi’nin tanıtımı yapıldı. Merkez, endoskopi, kolonoskopi, mide bağırsak ve varis gibi rahatsızlıkların tanı ve tedavisinde yardımcı olarak.

Sağlık alanında önemli yatırım ve çalışmalar yaparak bölge insanının İskenderun dışına gitmenin önünü kesen Özel Palmiye Hastanesi, bu kez, tanı ve tedavide bölgede eksikliği hissedilen Gastroenteroloji ve Hepatoloji Merkezi’ni, Prof. Dr. Şerif Yılmaz’ın sorumluluğunda açıldı.

Merkezin gerçekleştirilen tanıtımında konuşan Genel Müdür Ahmet Ahraz, grup olarak sürekli yenilik ve teknolojik peşinde olduklarını belirterek, söz konusu merkezin canlar kurtaracağına inandığını söyledi.

Hastane Başhekimi Dr. Ömer Süha Caymaz da, Prof. Dr. Şerif Yılmaz’ın gözetiminde hizmet verecek olan ünitenin çok kapsamlı olduğunu belirtti.

Kısa konuşmaların ardından üniteyi basın mensuplarına tanıtan Prof. Dr. Yılmaz, ünitenin öncelikte tanı noktasında kendilerine büyük kolaylıklar sağlayacağını dile getirerek, bünyeye dahil edilen cihazların son teknolojik olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Şerif Yılmaz, merkezle ile ilgili şu bilgeleri verdi: “Kurduğumuz sistem, kendi ekseninde en öndeki sistemdir. Tanısı çok sıkıntılı olan birçok rahatsızlıkları biz burada rahatlıkla ortaya koyabileceğimize inanıyorum. Ayrıca, hastanın tedavisi ve dinlenmesi için de 7 yataklı bir merkez oldu.”

Merkezde yapılacak tedavilerle ilgili bilgiler de aktaran Yılmaz “Gastroenteroloji merkezimizde, endoskopi, kolonoskopi, ERCP, mide ve bağırsaktaki poliplerin çıkarılması, özofagus varislerine bant, ligasyon veya skleroterapi işlemi, karaciğer biopsi gibi hastalıkların tedavisinde önemli rol oynayacak olan merkezimiz sayesinde hastalar, şehir dışına çıkmalarının önlenecek. Bu önemli yatırım için destek veren fikirlerimizi önemseyen yönetim kurulumuza teşekkür ederim.

NAZAN SAVAŞ: VAKA AZALMASI BİZİ YANILTMASIN, TEYAKKUZLÜ VE TEDBİRLİ OLMAK ZORUNDAYIZ

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Dr.Nazan Savaş, koronavirüse karşı kullanılan dezenfektanların kullanımına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“TAM KAPANMA OLMASA DA BUNUN RAKAMLARA YANSIMASI OLDUKÇA BELİRGİN BİR ŞEKİLDE GÖRÜLÜYOR”

Tüm dünyayı etkisi altna alan Koronavirüs salgınının Hatay’daki son durumu hakkında bilgi veren Dr.Nazan Savaş, “ 17 günlük bir kapanma sürecimiz oldu. Her ne kadar tam kapanma olmasa da bunun rakamlara yansıması oldukça belirgin bir şekilde görülüyor. Ama bu bizi yanıltmasın. Kapanma öncesinde Hatay’da 100 binde 130 vaka görülürken 7 Mayıs haftasında 72’ye düşmüş. Neredeyse yarı yarıya azalmış gibi görülüyor” dedi.
Hatay’ın çevre illeri Adana, Mersin ve Osmaniye’de de düşüşler yaşandığını belirten Savaş, Türkiye genelinde de ölüm oranlarında azalma olduğuna dikkat çekti. Savaş, “Kapanmanın Ramazan ayına denk gelmesi bayram sürecinde vakaların artması dolayısıyla duyarlılık biraz daha arttı. O nedenle de kurallara biraz daha uyuldu gibi görülüyor. Umarım azalma bu şekilde devam eder ama bu bizi yanıltmasın” dedi.

“TEYAKKUZLÜ VE TEDBİRLİ OLMAK ZORUNDAYIZ”

Aşılanma ile ilgili düşüncelerini paylaşan Savaş, 65 yaş üstü vatandaşları büyük kısmının aşılandığını, bu kapsamda virüsün biraz daha azalmaya başladığını ancak aşılı olduğu halede hasta olabilen kişilerin görüldüğünü hatırlattı. Savaş, “O nedenle aşı bizi rahatlatmasın. Ama ileriki yaşta olup da hasta olanlarda hastalık daha hafif seyrediyor ya da bazen asemptomatik de seyderebiliyor. Aşısız gençlerde ve çocuklarda asemptomatik seyretme olasılığı daha yüksek. Dolayısıyla gizli gibi görülen vakalar da bulaşmayı arttırabiliyor. O nedenle biz teyakkuzlu ve tedbirli davranmak zorundayız” ifadelerini kullandı.

“MASKELERİ YA DA MESAFE KURALLARINI UYGULAMADA HALEN ÇOK BÜYÜK SIKINTILARIMIZ VAR”

Maske, sosyal mesafe ve hijyenin önemine değinen Nazan Savaş şöyle deam etti:
“Bizim halk sağlığı yaklaşımımızda bilgi, tutum ve davranış üçlemesi var. Bunu tutuma ve davranış değişikliğine dönüştürmede yani uygulamada biraz zayıf kalıyoruz. Doğru yöntemlerle uygulamıyoruz ve doğru davranışları sergileyemiyoruz. Maskeleri ya da mesafe kurallarını uygulamada halen çok büyük sıkıntılarımız var. Elbette ki maske, mesafe ve temizlik kurallarını had safhada uyacağız. Bulaş daha çok kapalı mekanlarda evlerde, iş yerlerinde, toplu taşıma araçlarında ve yakın temsalarda daha fazla gözlemleniyor.Tedbirlik ilklesi halk sağlığı yaklaşımıdır. Eğer bir konu hakkında net bilgilerimiz yoksa o konu ile ilgili bilinen tedbirleri uygulamak zorundayız.”

NAZAN SAVAŞ, KORONAVİRÜS TEDBİRLERİ KAPSAMINDA HİJYENİN ÖNEMİNE DEĞİNDİ

Hijyen konusunda vatandaşların çok dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Savaş, “ Pandeminin başlangıç dönemlerinde el yıkamayı çok önemsemiştik. Sabunla ellerimizi yıkayalım. Çünkü koronavirüs zarflı bir virüstür. Zarfında yağ mülekülleri ve protein molekülleri vardır. Ama mekanizma yağ molekülleri üzerinden giderek zarfını yıkmak ve virüsü öldürmektir. Aslında virüs canlı bir yapı değil ellerin dezenfektanla temizlenmesi veya sabunla yıkanması virüsü yok etmeye yönelik bir yaklaşımdır. Dezenfaktanların akıl dışı kullanımı had safhada, sık sık ve fazla miktarda bilinçsiz şekilde kullanımı da diğer mikro organizamaların özellikle bakterilerin direnç kazanmalarına neden olabilir. Bu nedenle bu durum virüsle mücadele edelim derken diğer bakterilere direnç kazandırabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.

“DEZENFEKTAN KULLANIMINDA AKILCI BİR YAKLAŞIM UYGULAMAK ZORUNDAYIZ”

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş’ın eşi olan Nazan Savaş , son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü’nün “akılcı antibyotik kullanımı”na dikkat çektiğini bunun da “uygun dozda, uygun yöntemle ve uygun miktarlarda antibyotiklerin kullanım süreci” olduğunu anlattı. Savaş, “Aynı olay dezenfektanlar için de geçerli ve bu dezenfektalara direnç kazandıranların bazıları antibyotiklere de direnç kazanabiliyorlar. Çünkü mekanizmaları birbirine çok yakın. Çapraz reaksiyon göstererek antibyotiklere de direnç kazanabiliyorlar. O nedenle dezenfektan kullanımında akılcı bir yaklaşım uygulamak zorundayız” dedi.

Savaş, dezenfektanıların optimum seviyede önerilen dozlarda ve uygun koşullarda kullanılmasının önemine değinerek, “Dezenfektan kullanacağımız yüzeyler mutlaka temiz yüzeyler olmalı. Kirli yüzeylere dezenfektanı sürersek o zaman da dezenfektanın etkisini azaltmış ve bozmuş oluruz. O nedenle önce mekanik bir temizlik , deterjan veya sabun arkasından dezenfektan kullanmalıyız. El dezenfektanlarında akılcı bir yaklaşımı uygulamamız gerekiyor. Çok sık kullanım alerjik reaksiyonları da arttırabiliyor” diye konuştu.